Bumerang - Yazarkafe

27 Nisan 2021 Salı

Şehitlerimize

 


 ''1'' sayısının anlamını hiç düşündünüz mü? Ben çok düşündüm. En çok da gençliğinin en güzel yıllarını sevdiklerinden uzakta, dağlarda geçiren özbeöz vatan evlatlarının üç beş şerefsizin hain tuzaklarını, kancık planlarını tarihe gömmek için çıktıkları yolda tarih yazdıklarında düşündüm...

Ailelerinin bin bir zorlukla büyüttüğü, şanlı bir doğumdur; sonu şehadete çıkan

Başta yürekli bir annenin, şerefli bir babanın vatan sevgisiyle yoğurduğu bir yürektir

18 yaşta ilk aşktır, sonu nasıl biteceği bilinmeyen, özlemlerle yoğrulan

Gündelik zevklerden uzakta, sıcak bir yatakta yatmanın, duş alabilmenin lüks sayıldığı

Tiksinilen sigaraya vazgeçilmezin olarak bakmaktır bir müddet sonra

Bir kız kardeştir, abiye hasret, gönlünde bir korla yaşamaktır.

En sevdiğin yemekleri bir gün de olsa annenin elinden yiyebileceğinin hayalidir.

26 Nisan 2021 Pazartesi

Günce 4

 


Merhaba sevgili okur. 

Bilirsiniz, geceleri kendimle kalmayı severim. Olmayan bir hüznü yaşamayı şarkılarla...

Günlerim nasıl geçiyor olursa olsun bu hüznü yaşamayı ve yazıya dökmeyi seviyorum. Cem Adrian- Sana Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazıyorum şarkısını dinliyorum. Bir de kül şarkısı var ki bir saatlik versiyonunu açıp uzun uzun dinliyorum. Cem Adrian bağımlılık yapıyor. Sesi hiç eksik olmasın hayatımızdan...

Okullar yeniden tatil edildi. Evi yakın birkaç eş dostla görüşüyorum, onun dışında tüm sevdiklerim uzakta. Telefondan görüşmek durumunda kalıyoruz. O durum üniversiteye başladığım günden beri böyle. Kahrolsun bazı özlemler diyoruz efendim...

23 Nisan 2021 Cuma

Bu Bir Yangın



 Herkesin bir evi vardır. Başını soktuğu, uyuduğu, yemek yediği, ağladığı, ağlattığı, içtiği, kahkahalar içinde dostlarıyla oturduğu...

Ev dediysem, bildiğiniz evlerden değil. Vücuda kan pompalamaktan başka işi olmasa dediğimiz aptal bir organ bu ev.

Bedenler ne kadar büyük olursa olsun birçoğumuzda küçük bir serçe kadar narin, kırılgan...

Evi yanmışlara sorarsak en güzel tuğlalardan, panjur ve parkelerden oluşmuş. Duvarları fildişi ve maviye boyanmış...

Tam ortada sevdiklerine yer yapılmış. Sonra birden, nereden geldiğini bile anlamadığı biri evin en güzel köşesine tahtını alıp gelmiş. Başta garipsemiş, bu aidiyet duygusu ağır gelmiş. Sonra tahtı da, varisini de her şeyden çok sevmiş.

18 Nisan 2021 Pazar

Sevilmeyen

 


Ağzının, dudaklarının kenarında hafif bir tebessüm oluşturmak için hangi yollarda koştuğumu, hangi dikenli tellerin üzerinden kanaya kanaya atladığımı, hangi mayınlı arazilerden gözü kapalı geçtiğimi bir gün anladın mı?

Bir gün, özlemin dağlanmış bir demirle kalbe vurulan darbelerden daha beter olduğunu 

Kırılan bir kalbin kilometrelerce öteden duyulabilecek sesini dişlerini sıka sıka sessizliğe nasıl gömdüğünü 

Her gelişin binlerce vazgeçişe yenilmek olduğunu gördün mü?

Gözlerimden akan, kalbine ulaşmayı bir türlü başaramayan gözyaşlarımın çetrefilli yolculuğunu bilir misin? 

O yolculukta maviler var; gökyüzü ve denizler...

Yeşiller, türlü türlü çiçekler... Çiçeklerin bana göre en nahifi olan papatyalar var. 

En güzel kelebekler var, ömürlerinin kısalığına aldırmadan oradan oraya uçan

Sana anlatmak istediğim hikayeler var sonra, sonu nadiren mutlu bitenlerden...

Yolun sonu karanlık, yolun sonu çıkmaz. Sokakta bir çöpçü, kara kedi, sokak lambası, bir sevilmeyen.

Dördü de birbirinden yalnız. Dördü de birbirinden çaresiz. Tek umutları her gece bıkmadan ışığında umutlarını saklayan ay.

Hayat kötü, hayat yorucu. Nefessizlikten değil de alınan nefeste bile boğan cinsten...

 Sevilmeye değer onca şeyin arasından öylece geçerken gözlerim iliştiyse gönlünün gömleğine, tek tek düğmelediysem sevgimi ömrüne

Dikenli ve yokuşlu yollarını yalınayak koştuysam 

Bazı acıları bazı mutluluklara değiştiysem uğruna

Bunca sevmek içinde, bu sevgisizlik nedendi?

Bu hikayenin ismi Sevilmeyen'di. 

Sevilmeyen bir kadının ayaklarından saç uçlarına kadar nasıl kırıldığını anlatıyordu. 




10 Nisan 2021 Cumartesi

Hani Bazen

 


Günlerin aynılığı, insanların sahteliği oldukça bunaltmışken; işi düşünce herkesin sevdiği, kalbini kimse dokunmasın diye avuçlarının arasında sıkı sıkı tutan biri nasıl olursa öyleydi.

 Bu böyledir. Kalp avuçların içinde güvendedir sanırsın önce. Avuçların terler, düşmesin diye daha sıkı tutarsın. Canın yanar, yine de bırakmazsın. Kirlenmemiş sandığın ama aslında hep kirli olan duyguları yine ve yeniden yaşamaktan korkarsın delice.

Korkuyordu elbette. Kalp öylece bir başkasına emanet edilemezdi ki. Bu öyle kolay değildi. Sevmek nedir bilmeyen biri için bu kısa yoldan intihar demekti. Ama son yıllarda öğrendiği en büyük öğreti hayatta her şeyin mümkün olabileceğiydi. Hikayeler hiç beklenmedik zamanda esaslı adam ve kadınla başlardı.

3 Nisan 2021 Cumartesi

Bu Bir Rüya

 


Bir düşte kaç düşüş varsa o kadar düşmüştü her seferinde

Öldü sanılarak, yanarak, yanılarak...

Bu bir rüyaydı, düşeş geldi sanılarak yola çıkılan 

Aslında çıkış kapısı sadece 4 olan kapalı bir oyun 

Nuh’un gemisi belki, evrendeki tüm canlıların eşi varken tek başına kalmış ürkek bir kuş

Yangında öncelikli kurtarılacaklar dolabından yere düşmüş bir evrak 

Son dakikada yetişilen otobüsün yüzüne kapanan bir kapısı bu düş