Gitsen gidilmez, kalsan kalınmaz bir yolda öylece bekliyordu kadın. Yol bir yere gitmiyordu Yılmaz Erdoğan'ın deyişiyle; yol bir durma biçimiydi.
Kendisini bekleyen sonda uçurum olduğunu bildiği için duruyordu belki de. Uçurumlara sevdalanmış bir kalp elbette iflah olmazdı.
Bilmiyordu insanlar, görmüyordu. Yol kenarında en ufak çatlaktan hayat bulmaya çalışan papatyaları suçluyor, onları eziyorlardı.
Kadın ezmezdi, kadın karıncaların gittiği hiçbir yola ayağını basmazdı. Bilmiyorlardı:
Gitmek üzere çıktığı yolda bıraktıklarıydı sorun. Ne oradan gidebiliyor ne başka yere varabiliyordu.
Gidemiyordu kadın. Tüm gitmeleri üzerine giyse de üç beden büyük geliyordu.
Gidemiyordu kadın. Bu sıcakta, üzerinde gitmeler ola ola donuyordu. Gidemiyordu kadın...
Mükemmel bir yazı olmuş...
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
Silharika yüreğine sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim hoş geldiniz :)
SilYazı güzel olmuş fakat keşke başlığı Gidemiyordu Kadın olsaydı
YanıtlaSilBir tekrar da başlıkta olsaydı diyorsunuz :)
SilBazen gitsen gidemezsin, kalsan kalamazsın. Arafta kalmaktır sorunlarının içinde yaşadığın. Çok güzel.
YanıtlaSilArafta kalmak en kötüsü gerçekten, yorumunuz için teşekkür ederim beğenmenize sevindim :)
Sil
YanıtlaSilشركة تسليك مجارى بالدمام
شركة تسليك مجارى بالخبر
شركة تسليك مجارى بالقطيف
شركة تسليك مجارى بالجبيل
شركة تسليك مجارى بالاحساء