Kadın da onlardan biri oluvermişti işte!
Yanında olmak her zaman maddesel bir şey değildi. Bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyordu. Ruhun bambaşka evrenlerde yaşadığı, bedenin aslında oradan çok başka bir yerlerde olduğu anlar, anılar vardı.
Bir sesin, bir bakışın, bir kelimenin anlamı altında ezilmek ya da yeniden doğmak'ı nasıl yarattığını tarif edemezdi. Ama yaşadığı şey tam olarak buydu.
Gözü bir an dalsa, yüzü geliyordu. Ne zaman bir sessizlik olsa, sesi kulaklarında çınlıyordu. Kadın sadece yürümek istiyordu. Yürümek ve uzun uzun düşünmek. Şu aptal gülümseme, yaş kaç olursa olsun ele veriyordu insanı. Bunun adı aşktı. Özlemek adamın suretinin diğer adıydı sanki. Kalbin kan pompalamaktan başka, bir ismi her an anarcasına atışını sahibinden başkasının duymayışı ne kötüydü. Adam ona, belki de yıllardır fark etmeden üzerini örttüğü, terk edilmiş, tozlanmış ama çok kıymetli bir mücevheri bulmak gibi hissettirmişti.
Günlerce uğraşılmış puzzle'ın kaybolan en can alıcı parçasını bulmak gibi. Kana kana içilen ama bir türlü doyulmayan soğuk su ya da.
''Sen girmeyen eve rakı girer
Birlikte girseniz, ah ne güzel bu gece
Hayalle gerçeğin uyumsuz filmi
Mümkün mü delirmemek?''
Tüm bunları düşünürken Onurcan Özcan- Çilingir çalıyordu arka fonda. Gecenin sonsuz huzurunu kokluyordu sigarasından bir nefes daha çekerken. Gökyüzüydü ciğerlerine dolan...
''Sen girmeyen eve rakı girer
Birlikte girseniz, ah ne güzel bu gece
Hayalle gerçeğin uyumsuz filmi
Mümkün mü delirmemek?''
Tüm bunları düşünürken Onurcan Özcan- Çilingir çalıyordu arka fonda. Gecenin sonsuz huzurunu kokluyordu sigarasından bir nefes daha çekerken. Gökyüzüydü ciğerlerine dolan...
Kalplerin bir olduğu yerde kimin ne iş yaptığı, kaç yaşında olduğu, kim olduğu, yolu, solu önemli değildi işte. Önemli olan tek şey aşktı. Kurulan hayallerin yüzlerde, aynı anda yarattığı gülümsemeler bir gün gerçek olacağına inançtandı.
Ve bir an bile bitmek bilmeyen umuttan...
'Yanında olmak her zaman maddesel bir şey değildi.' cümlesi beni hangi kitap olduğunu hatırlayamadığım ama not ettiğim şu ifadeye götürdü:"Heyecanlarımı hep gelecekteki günler için saklamıştım;babam öldüğü zaman yeteri kadar üzülememiştim,mezarın başında küçük ayrıntılara takılmıştım. Bir ağacı, kuşu filan seyrederken değil, düşünürken sevmiştim." Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilHoş geldiniz sevgili okur.
SilBazen düşünürken sevmek daha güzel zaten. Büyüsü kaçabiliyor seyrederken...
Sadece sevmek, severken daha da sevmek. Sevmek halini düşünmeyi dahi sevdim. Güzel satırlar için yazara teşekkürler.
YanıtlaSilİçinden çıkılmaz bir döngü gibi...
SilTeşekkür ederim sevgili okur, beğenmenize sevindim :)
Ruhların birlikteliği çok daha önemli... :)
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum, bedenin nerede olduğunun önemi yok :)
SilHoş geldiniz sevgili okur.
imleçte mavi kalp var :)
YanıtlaSilEvet sevgili okur, ben yaptım☺️
Silgüzel bişey bunları hissetmek :)
YanıtlaSilEveet
SilAşk güzel :)