Sınavıma iki gün kalmış, son demlerimde ve son denemelerimle boğuşuyorum sevgili okur.
Hal vaziyet ise, boğaz ağrısı yaz gününde, bolca burun akıntısı, burun kenarlarında çıkmış uçuklar.
Biraz da karın ağrısı. Ooooh mis. Daha ne olsun.
Biraz önce annemin dizine yattım, anne bitsin artık dedim öksürüğüm izin verdiğince anlaşılır bir şekilde. Birkaç gizli damla aktı gözlerimden. 22 yaşında koca bir bebek olmak istemedim çünkü. Umarım o sırada diziye bakıyordur, görmemiştir.
Annemizin dizinde gizlice ağlamalarımız da olmasa, ne kalır ki elimizde değil mi?
Biraz konuştuk, cuma günü saçını boyat istersen dedi. Diplerim geleli aylar oldu. İçimden hiçbir şey gelmediği için iğrenç bir şekilde duruyorum :) Sonuç olarak evet, boyatacağım.
Zaten dışarı çok az çıktım son iki aydır. Yeter be dememek için kendimi zor tutuyorum. Şöyle bir dağın zirvesine çıksam bağırsam belki daha iyi gelir. Bilemiyorum.
Ekmek kaygısı, emek korkusu buymuş sevgili okur.
Çiçeği burnunda mezun kpss derdinde. Bu da bitiyor şükür. Sonra sırada mülakatlar, hangi şehre atancam, evi nerden tutcam telaşları olacak tabi. Bir de miniklerim olcak. Umarım -atanabilirsem- mesleğini layıkyla yapan bir okul öncesi öğretmeni olurum.
Hayırlısı.
Sınavım cumartesi, taze mezuna bir dua eden olur mu ki acaba?