Bumerang - Yazarkafe

30 Haziran 2015 Salı

Karahindiba Düşler

alıntıdır
''Ben bütün hikayelerin başka türlü olmasını isterim aslında'' diyordu yazar Tehlikeyi Oyunlar'da.       Başka türlü hikayeler...
Biri üflemişcesine dağıldı karahindiba düşleri kadının. Onun hikayesi ne zaman bu kadar hüzünlü bir hal almıştı?
Geleceğinle ilgili hayallerinde kimseye yer verme demişti annesi küçükken. Kimseye umut bağlama.
O zaman bir anlam çıkaramamıştı bu sözlerden.
Ebeveynler, biz ne düşünürsek düşünelim söyledikleri her şeyde haklı çıkarlar.
 Çünkü o da dahil kimi sevdikleri bulutlara uçmuş onu izliyor, kimi ise hayatından öylece çıkıvermişti. Belki bu olayın da farklı olmasını isterdi kadın. Annesini daha o yaşta anlayabilmek, onunla bir gün daha fazla geçirmek pahasına uyumamak, daha çok sarılmak isterdi ona...
Kaybetmeyince anlaşılmıyordu ki işte!

6 Haziran 2015 Cumartesi

Annelik Üzerine

İki gün kadar önce memlekete dönüş yolunda yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum sizinle. Otogarda, otobüsün yanında sigaramı içerken fark ettim onları. Otuz yaşına yakın eşofman giymiş bir kadın, yanında kırmızı çizgili kazak giydirilmiş üstü başı kir içinde bir çocuk.
 Kadının da çocuktan pek farkı yoktu aslına bakarsanız. Mesele kıyafet değildi ama dikkatimi çekmişlerdi.Yerime oturduğumda hemen sağ tarafımdaki ikili koltukta oturanları muavinin azarladığını gördüm. Napıyor bu adam derken yerdeki çöp yığınını fark ettim. Ne bulduysa atmış bizim hatun. Neyse dedim, taktım kulaklığımı. Kadın çocuğuyla zerre ilgilenmiyordu, hareket halindeki otobüste çocuk bir o yana, bir bu yana koşuyordu. En fazla üç yaşında olan bir çocuk fren anında orada kafasını bir yere vursa yaralanabilir, hatta ölebilirdi. Ama bizim anne müsveddesinin umrunda bile değildi. Arada bir muavin uyardıkça çocuğunu kucağına alıyor, en ufak hareketinde ona vuruyordu. Ha bir de çalan telefonu var tabi. Her açısında argo kelimelerle konuşup gapat gapat diyordu.