Bumerang - Yazarkafe

24 Aralık 2014 Çarşamba

Derinlerde

Bazı insanlar çamurlu yollarda gezinseler bile                                                                                         pantolon paçaları bir gram çamur olmadan evlerine
görsel alıntıdır
dönebilirler. Bazılarıysa toprak pantolonlarında sıvı hale gelmiş gibi kir içinde kalırlar.

Derinlerde yaşayanlar sevgilerini, aşklarını, kızgınlıkların, işlerini de en başta kendilerini parçalarcasına  kıymetli bulurlar. Sütten ne kadar ağızları yanmışsa, yoğurtları o denli dikkatli yerler ki dilleri yanmasın. Ama yine de dillerinin yanması kaçınılmaz sonları olmuştur. Ne kadar önemserlerse, ne kadar dikkat ederlerse o kadar çok hayal kırıklıklığı yaşarlar. Pantolonları hep kir içinde kalmış kaç beceriksiz varsa onlaradır iç yanışım.

19 Aralık 2014 Cuma

Ah Nesiller

görsel alıntıdır
Şimdi salonda annem ve anneannemle oturuyorum. Bir saat kadar önce yeğenim, eniştem ve ablam vardı.
Çok değil, birkaç sene önce yeğenim kadar küçük olan bendim. Çevreme karşı duyarsız, bir o kadar da dikkatliydim. Oyunlarla uğraşırken kocaman ela gözlerimle yetişkinleri gözlemlemeyi de ihmal etmezdim.
Bir abur cubura, ne alırsan bir milyoncudan alınmış bir güneş gözlüğe ne çok sevinirdim.
Biri saçlarımı tarasın, beni süslesin isterdim.
Müzik kanalından bir şarkı açar ve kimsenin olmadığı zamanlarda şarkıya eşlik edip dans ederdim.
Şimdilerde ise dans etmekten hiç hoşlanmıyorum.

5 Aralık 2014 Cuma

Belki de

Görsel alıntıdır




 Söylenmemiş, belki de hiçbir zaman söylenmeyecek cümlelerin gizli öznesiydim ben.Sustuğum ''seviyorum''lar, yokluğunda mutlu ettiğim bir ''sen'' ve bunlarla yetinmeyi öğrenmiş bir ''ben'' var.




1 Aralık 2014 Pazartesi

Bir Sıkıntın mı Var?

Bir sıkıntın mı var?

Hasta mısın, ya da bir yakının mı hasta?
Görsel Alıntıdır

Haksızlığa mı uğradın?

Çok mu borcun var?

Bunaldın mı bir şeylerden?

O zaman gel sen de Salat-ı Tefriciye oku.



26 Kasım 2014 Çarşamba

20 Gerçek Mimi Yapmasam Olmazdı

İsmim Merve. 20 yaşında bir okul öncesi öğretmeni adayıyım :)
Görsel alıntıdır

Garanticiyim. İşimi son dakikaya bırakmaktan nefret ederim. Seyehatlerde biletimi çok önceden almak, bir ödevi son güne bırakmamak vs vs..

Hüznü, sonbaharı ve şimdilerde fırsat bulamasam da müzik dinlemeyi çok seviyorum.

Çok konuşkan ve şebek olsam da yeni girdiğim bir ortamda biraz soğuk oluyorum, sonraları -bazen tahammül sınırını zorlayacak kadar uzun sürebiliyor- açılıyorum. Bu tamamen yeni tanıştığım insanların bana karşı samimiyetine bağlı. Açıldıktan sonra ''Aaa Merve böyle miymiş '' diyorlar :)

23 Kasım 2014 Pazar

Neden Yazıyorum?

Her ne konuda yazıyor olursak olalım, neden blog yazmaya karar verdiğimiz oldukça önemli.
Mesela ben ve benim gibi kişisel blog yazarları en başta kendi içlerini rahatlatmak; sevdiğini, sövdüğünü, kırıldıklarını, mutluluklarını... Yani bildiği ve hissettiği ne varsa düşündeki kuyulardan gün yüzüne çıkarmak ister.
Kuyuda kuraklığa karşı direnen bir avuç su da kalsa onu çekip alarak paylaşmak bahsettiğim. İyi ya da kötü. Önemli olan içini dökmek.

Tabii bir de okuyucu boyutu var bunun. Diğer blogları okurken hissettiğim, benim de yazarken düşündüğüm en önemli şeylerden biri de bu satırları başkalarının da okuyacağını bilmek.
Bambaşka hayatlarımız olsa da mutluluklarımız, hüzünlerimiz, bizi biz yapan şeyler neredeyse aynı değil mi sevgili okuyucu?

20 Kasım 2014 Perşembe

Ayrılıklar


Ufukla denizin ayrımı kadar belirsizdi bazı vedalar.
Apayrı, ama uzaklarda renklerin -yüreklerin- aynılığıyla hep birlikte gibi.
                                                                                                    Gizli Özne

Görsel alıntıdır







12 Kasım 2014 Çarşamba

Başladığı Yerden

Yaşanan an ve kafasındaki sınırlar arasında uçurumlar vardı sanki. Ve o her nasılsa, şu uçurumdan
Görsel alıntıdır.
taaa ordaki uçuruma gitmeyi başarabiliyordu.
 En ufak bir olay onu yıllar öncesi- sonrası' na götürebiliyordu...
Sıradan bir günün rutin temizliğiydi işte. O dakikalarda başladığı yerden diğer uçuruma gitti yine.
Önce süpürge saksıya takıldı. Canı yandı saksının. Çiçeğin toprağa var gücüyle sarılmış kökleri sarsıldı. Toprak birçok yerden çatladı. 
Çiçek bir daha eskisi gibi sağlıklı olamamaktan korktu. Bundan sonraki akıbetini yaşanan günler gösterecekti.

15 Ekim 2014 Çarşamba

Mevsim Sonbahar

Görsel: Gizli Özne

Hüznün, yağmurların, unutulası, bazen de özlenen vedaların mevsimi...
 Sıcacık kış gecelerinin, sevdiceğime sarılarak ısındığım günlerin;sıcacık kahvem, dışarıda titreye titreye içtiğim sigaramın habercisi.
Renklerin kalıcılığına meydan okuyan, hiçbir şeyin kalıcı olmadığını yüzüme rüzgarlarıyla vuran sonbahar; hoşgeldin.
Ne de güzel geldin.
Diğer insanlardan daha çok üşüyor olsam da şapkam, şemsiyem ve kazaklarımla sana geldim.
Ben en çok hüznünü sevdim. Bir de yağdığında umarsızca yürüdüğüm yağmurlarını...


7 Ekim 2014 Salı

Katiller ve Maktuller

Öncelikle şarkıya tık.

Her maktul kendi katilini seçer.
Katilinin kaşları, gözleri, elleri, bir tatlı sözüne aldanır. Elleriyle hazırladığı sonuna doğru ağır ağır ilerler.

Alıntıdır
Tek başınalığını birlikteliğe, herkesten önce gitmişliğini yalnızlığına çeviren katilini yine de çok sever.
Kimsenin kırmadığı yerden kırdırır kendini önce maktul. Affeder. Her geçen gün tükendiğini görse de ille de katilim der. Daha sıkı sarılır ona. 
Bir darbe, sonra bir darbe daha...

2 Ekim 2014 Perşembe

Eksilmek

Görsel alıntıdır
Arkadaşlık, aile ve sevgili üzerine...
Onlarla tam olmak, sonra onlarla ya da onlar  yüzünden eksilmek bahsettiğim.

Arkadaş olmayı yalnızlığını gidermek için bir iletişim şekli olarak gören, işine gelince arayan soran, istemezse cevap dahi yazmayan kişiler tanıdım. Olsundu, olsunlardı.

Arkandan iş çevirenler mi dersin, içten pazarlıklı olanlar mı dersin, hepsinden var. Gözlerinde o iğrenç şeyleri görsem de umursamıyorum. Bazen anlamıyormuş gibi yapmak en güzeli sevgili okuyucu. Onlar seni salak sansın, sen de ne mal olduklarını bilerek sınırını çiz. Yirmili yaşlara adım attıktan sonra böyle çocuksu şeylerle uğraşası gelmiyor insanın. Ana felsefe çürükleri ayıkla ve sepetindeki sağlam meyvelerinle devam et.

12 Eylül 2014 Cuma

Ömür Törpüsü

Sıradan günlerin sıradan sabahları, sıradan gecelerini kovalarken; kalp denen organ yıllarca öylece bomboş atmış da haberin olmamış be sevgili okuyucu.
Görsel alıntıdır
Birine ait olmayı, onu kendinden çok düşünmeyi, gecelerce uykusuz kalmayı, mutluluktan havalara uçmayı bilmezsinki o zaman.


Bir günaydın mesajı, bir canım kelimesi, özlemek, sarılmak, o şahsa münhasır kokular hayatında yokken
yaşamak öylesine boştur ki.
Tamam aile, arkadaş önemlidir. Hayat onlarla çook güzeldir. Desteklerine hep ihtiyacımız olduğu değerli insanlardır onlar. Allah ömrümüzden eksik etmesin...

8 Eylül 2014 Pazartesi

Durmuşşa Zaman

Akreple yelkovanın kovalamacası daha uzun, daha çekilmez olmaya başlamışsa vakitlerden gecedir.
Simsiyah bulutları, binlerce umut ışığı taa uzaklardan göz kırpar sana.
Ve geç olmadan fark edersin yıldızların-umutların- ne denli uzakta olduğunu.
Adeta durmuşsa zaman, senin ne halde, nerede olduğunu sormadan...
Açmışsındır yüreğini çaresiz, zamana. Düşüncelerin düştüğü kuyudan çıkmak isterken avaz avaz bağırışları yankılanır o sessizlikte.

31 Ağustos 2014 Pazar

Küçük Kız

                                                 
O sabah içinde kötü bir hisle uyandı. Diğer sabahların aksine yüzü asıktı, sonsuza kadar uyuma isteğine tüm
https://www.bebeksayfasi.com/wp-content/uploads/2014/02/g%C3%B6lge1.jpg
Görsel alıntıdır
gücüyle direnerek kalktı yatağından. İşe geç kaldığı için biraz daha uyuma lüksü yoktu.
 Canı bir şey istemiyordu. Kahvaltısını yapmadı. Umrunda değildi o en sevdiği mavinin gönderdiği yağmurlar bile. Makyaj da yapmadı.
Neden böyle olduğunu bilmiyordu, ama durum böyleydi işte.
Ayakları geri geri gidiyordu durağa giderken.Otobüse bindi. Sıradan ve sıcıkı bir günün başlangıcı gibiydi.

Birden onu fark etti...
Yıllar sonra nereden çıkmıştı ki?

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Doğayla Buluşmak

Beton yığınları arasında, doğadan bir haber büyüyor çocuklar... Bakışları henüz bulanıkken bile televizyonlar, kameraların flaşlarına maruz kalan bir bebeğin geleceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Durum böyleyken onları teknolojiden uzak tutma düşüncesi ütopyadan öteye gidemiyor a dostlar.

17 Ağustos 2014 Pazar

Yurtta Kalacaklar İçin İhtiyaç Listesi

Merhaba arkadaşlar. Öncelikle hayırlı olsun diyor ve listeye başlıyorum.

Son Günlerde

Birkaç gündür tatilin son demlerini yaşadığımı fark ettim. Göz açıp kapayıncaya kadar geçti dedikleri bu işte.
Biraz hüzünlü geldi. Evinde bir dönem misafir gibi hissetmek, bir dönem tam sahiplenmişken gidecek olmak falan. Sonra yeniden okuduğun şehre gitmek.

15 Ağustos 2014 Cuma

Yeni Bir Dil

Yeni bir dil var öğrendiğim. Yalnızca beni gerçekten tanıyanların anladığı, çoğu zaman kendi kendimi dinlediğim bir dil.
Sessizliğin ardında binlerce düşüncenin kol gezdiği diyarlara çıkıyor yolu.
Öyle zevkli bir yanı yok. Çeşitli harfleri de. Anlaşmak öyle kolay ve öyle zor ki bu dilde.
Anlatmak için fazla yormuyor hem.

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Bilinmeyen

Tatmadığı duygular hakkında konuşmak kolay gelir insana.
Bu yüzdendir kimsenin birbirini anlamayışı...

Akreple yelkovanın dans edişi öyle kötüdür ki yaşlanmışsan.
Elinden gelse kıracaksındır bacaklarını, tutamazsın...

7 Ağustos 2014 Perşembe

İlk Mim

Merhabalaar, bu benim ilk mimim olacak =)
Malum, henüz yeni sayılırım blog dünyasında. Sevgili Cam misket, okuyan herkesi mimlemiş.
Ben de nasipleneyim dedim vee başlıyorum yazmaya =)

Yollar

Yollar var içimde.
Geceleri yalnızca araçların aydınlattığı kimsesiz bir yol.
Ne bir ışığım var, ne bir ziyaretçim.

2 Ağustos 2014 Cumartesi

Deniz

Bir bahar sabahında gözlerini açtı dünyaya. Annesi düşündü, acaba etrafındaki mavinin kokusunu alabiliyor muydu yavrusu?
Henüz gelmiş olduğu dünyada onu nelerin beklediği, kimleri tanıyacağı ve neler yaşayacağını...
Yeni bir güne merhaba demek gibiydi mavi. Her şeyin başlangıcıydı. Tıpkı bebeği gibi saf ve temizdi. Kendisi de tüm önemli anlarında maviden bir parça taşımamış mıydı yanında?

24 Temmuz 2014 Perşembe

Sınav Stresi

Merhaba a dostlar.
Daha dün açıklandı yerleştirme sonuçları. Aylarca-belki yıllarca- gecenizi gündüzünüze katarak çalıştınız.
O test kitabı iyi dediler, aldınız. Yok bu iyiymiş dediler, onu da aldınız. Her dersten birçok kaynak çözdünüz. Yok bunu sormazlar diyerek geçtiniz bazen. Bazen anlamıyorum dediniz, bıraktınız çalışmayı. 
Bazen hiç pes etmediniz, bir soru için saatlerinizi harcadınız. Başkalarına çözdürmeye çalıştınız bazen.
En iyi dershane şu dediler, gittiniz. Özel ders aldınız belki. Belki de durumunuz yetmediği için gidemediniz.

20 Temmuz 2014 Pazar

Karmakarışığım

Hep kaçışım olmuştur uykular. Zaten beni sakinleştirebilen bir su vardır bir de uyumak.
Son birkaç gündür ne su, ne de uyku iyi geliyor desem?
Bir insan uykudan bile mutsuz uyanıyorsa sorun var demektir zaten.

15 Temmuz 2014 Salı

Oysa Ben

Oysa ben:
Yağmurlu bir günde tanımak isterdim seni.
Onca yağmur damlasının arasında, yere bakarak yürürken ansızın görmek; o anda vurulmak... 
Sıcacık bir kahvenin hatrıyla tanışmak.

13 Temmuz 2014 Pazar

Savaşın Kirli Yüzü (Gazze)

İnsanoğlunun aç gözlülüğü tarih boyunca artmış görünüyor. Teknolojinin ilerlemesi, insanların daha çok okuması, savaşın ne pis bir şey olduğunu öğrenmesi kana susamışlığa çare olmadı. Birlik ve beraberlik içinde yaşamak yerine başka ülkeleri yakıp yıkmakta bulundu çare... Kaynaklar, kötü emeller insan canından daha kıymetli hale geldi.

11 Temmuz 2014 Cuma

Çocuklarla Anlaşmak

Yazıma S. Herbert' in ''Çocukların sevgiye gereksinimi vardır, özellikle de hak etmedikleri zaman.'' sözüyle başlamak istiyorum.Onlarla daha iyi iletişim kurabilmek için birkaç adımdan bahsedeceğim.

7 Temmuz 2014 Pazartesi

Kusurları Görmezden Gelme Sanatı

Belirli bir yaşa geldikten sonra, önceki yaşantıların yol açtığı dolmuşluk hissi hepimizin başına iş açmıştır diye düşünüyorum.
Bu tecrübeler ön yargılarımızın, sevmediğimiz durum ve kişiliklerin oluşmasına sebep olmuştur.

Güzel Bir Gün

Günaydınlar. Öncelikle mutlu bir gün diliyorum herkese :).

Güzel bir gün için

Yatağından mutlu bir şekilde kalk, pencereni aç ve tertemiz havayı içine çek...
Güzel bir günün başlangıcı böyle olsa gerek. Kaygılardan uzak, yalnızca havanın güzelliğine odaklanarak.
Yüzünü yıkarken aynada gördüğün yansımana gülümse...
Evdekilerden günaydın öpücüğünü esirgeme, onlara her fırsatta sarıl.

4 Temmuz 2014 Cuma

Anlatamıyorum

Büyük adımlar kolay kolay atılmıyor. Bazı değişiklikler beni tedirgin edebiliyor, çevremdekilerden destek ve telkin beklerken hüsrana uğramış bir şekilde kendime geliyorum. Benim için neyin iyi, neyin kötü olduğunu dış gözle söylemelerini beklerken olayı daha da içinden çıkılmaz hale sokuyorlar.

2 Temmuz 2014 Çarşamba

İki Yaş Sendromu

Kişiliğin ve bağımsızlık duygusunun oluşmaya başladığı kritik dönemlerden birisidir. Diğer adıyla bebek ergenliği.
Ben istediğim an istediğim şeyi yaparım havalarındadırlar. Engellenmekten nefret ederler, inat hat safhadadır.
Hemen sinirlenme, kafa atma, eşyalara zarar verme, bağırma, küsme gibi tepkiler verebilirler. 
Peki bu tatlı ama çok huysuz bebişlere nasıl davranmalı, ne yapmalı ?

28 Haziran 2014 Cumartesi

Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan

Oruç tutmakla ilgili kendimize hatırlatmamız gereken bir kaç şey var:
Gün içinde yoksun olmamız gereken şeyler yalnızca yemek ve su ihtiyaçlarımız değil. Onlar dışında kötü sözler söylemekten, insanları kırmaktan, harama bakmaktan vb. de sakınmalıyız ki tam manasıyla oruç tutmuş sayılalım.

26 Haziran 2014 Perşembe

Bir Varmış Bir Yokmuş

(fotoğraf alıntıdır)

Hayatta karşılaşabileceğimiz pek çok sorun var belki de. Ama en zoru hayal kırıklığı bence. Var-mış, ol-muş, sev-miş sandıklarımız...
Onca yıl tanıdığımızı, tanındığımızı sandıklarımız. Her şey yolunday-mış gibi davranmak bir yerde patlak verecekmiş elbet. Gün bugünmüş.
Görünüşe aldanmamak gerek-miş. Beni tanıyor, beni böyle de kabul eder diye düşünmek yanlış-mış.
İnanmak, güvenmek yanlış-mış.
Tanıdığını sandığın insanın her geçen gün değiştiğini görmek acı(y)-mış.
Bir var-mış, bir yok-muş. 



20 Haziran 2014 Cuma

Yatağın Soğuk Tarafı

Bu sabah yoktu yatağının bir kenarı soğumuş olan yerinde. Şaşırmamıştı. Bu kavgalar, tartışmalar, ağlamalar... Bir sonu olmalıydı ve gerçek şu ki giden daha güçsüz, daha korkak ve daha bıkmış olandı.
Artık hayatında karanlık, hissiz bir döneme başlıyordu. Yatağın soğuk kalan kısmı, bu ev, hayat, birlikte aldıkları filmler... Hiçbirini kendine ait hissetmiyor, onsuz aynada gördüğü yüz bile yabancı geliyordu.

18 Haziran 2014 Çarşamba

Bir İntiharın Öyküsü

Mevsimler geçer, hayattaki her şey değişirken daim kalan tek şey içindeki o tarifsiz şeydi. Acı mıydı? Azap mıydı?  Hayır, bugüne kadar tanımlanan  her duygudan farklıydı. Bambaşkaydı..
Sevdiği kadın da öyleydi; farklıydı...

17 Haziran 2014 Salı

Anne Yarısı

 Teyze anne yarısıdır derlerdi. Bilirdim, tecrübe edilmiş söylenmişse haklılık payı vardır derdim. Ancak yaşamayan annelik nasılmış, yarısı nasıl oluyormuş anlamaz-mış. Bir 14 şubat günü gözlerini dünyaya açtı Ela Beren' im. Hem de tam 14.14te. Ablamın acı çekiyor olmasına  üzülüp ağlarken o mucizenin sesi dünyada hiç tatmadığım bir mutluluğu yaşattı bana. Minicik bir varlık beni, bizi nasıl bu kadar ağlatabilirdi?

Hoşgeldim


İçimde çok tatlı bir heyecan var. Yıllarca yazma isteğimi bastırmışım meğer diyorum. Okumak, hissetmek, hissettiklerimi yazabilmek çok rahatlatıcı. Yalnızca benim okuyabildiğim yerlerde yazdım bunca sene. Kalbimi her insana açamamaktan yakındım durdum. Tanımadığım, yeni tanıştığım insanlar beni hep soğuk, sinirli ve ciddi bulduğunu söyleseler de zamanla tanırlar içimdeki çocuğu. O çocuk bugün içinden geçenleri başkalarıyla da paylaşmaya karar verdi. Hayata dair her konuda yazmak istedi. Fikirler başkalarıyla paylaştıkça anlam buluyor. Galiba yazmak istememdeki en büyük sebep bu. Doğru ya da yanlış her düşünce, her tecrübe okunmaya ve ders çıkarılmaya değerdir.