Bumerang - Yazarkafe

29 Aralık 2019 Pazar

Yeri Dolmayan Eksiklikler

O sabah da son derece uykusunu almış, dinlenmiş bir şekilde uyandı. Gece 2'de uyusa da akşamüstüne doğru uyanmasının nedeni haftaiçi yorgunluğunu ancak atıyor oluşuydu. Dinlediğinde ruhuna iyi gelen piyanoyu açmıştı yine, sakince akan bir suda en sevilene giden şişede bir mektup gibi hissediyordu piyano dinlerken. Çalabilmeyi de çok isterdi. Bir gün öğrenmeyi umuyordu...
 Her şeyiyle huzurlu olan günde bir eksik vardı. Tuzu eksik olan bir yemek ne kadar olabilirse o kadar tam hissediyordu.

13 Aralık 2019 Cuma

Okyanus Özlemi

Kapkara dedi... Kap ka ra!
Işıklarını yakmak istediğin gecekondunda tek bir sağlam ampül kalmamış.
Islak dedi... Sı rıl sık lam!
 Sağanaklarında yalpalarken en güçlü yerin sandığın çatın yerle bir olmuş, sense tam tependeki sağlam kirişten başka bir şey görmüyorsun.
Renksiz dedi. Pa ram par ça!
O rengarenk boyadığın duvarlar kir ve pas içinde. Sulardan rengi solmuş. Anlamını yitirmiş.
İçindeki anıları sular almış dedi.

22 Kasım 2019 Cuma

Hikayen

Yazıp yazıp sildiğin hikayen dedi, senden başka kimin umrunda?
Buruk, kırılmış ve yitip gitmiş kahramanları vardı. Sonu bir türlü gelmeyen bu hikayenin ilk cümlesi ağlamaktı.
Büyük göz kapaklarını kimse görmesin diye kapatarak  -taşan bir baraj suyunun beraberinde bütün canlıları götürmesi gibi- sessizce ağladığı günü unutamamıştı. Dünyanın herhangi bir yerinde aynı anda onunla benzer bir acıyı yaşamış; sonrasında hayatına devam edebilmiş biri var mıdır acaba?

1 Kasım 2019 Cuma

Yağmurlar Yağdığında

 İçindeki hüznü dağıtmanın bir sigara daha yakmaktan başka yolları da olmalıydı. Yağmur yeni başlamıştı. Şehir merkezinde her biri aynı renge boyanmış uyumlu binalar, sağa sola kaçışan insanlar ve yağmur yağarken trafikte daha bir canileşen sürücüleri izlerken izmaritini elinde tutuyordu. En çok da sigarasını ondan daha fazla içen rüzgara kızıyordu şuan.
 Arabaların camları buğulanmıştı. Kalbinin de tıpkı o camlar gibi flulaştığını biliyordu. Hisler, insanlar, gidişler ve lanet olası bazı bahaneler artık umrunda değildi.

28 Eylül 2019 Cumartesi

Sevgili Günlük

görsel alıntıdır.
Sessizliğin verdiği huzuru fark etmek 20'li yaşların üstünde mümkünmüş meğer. O ardı arkası kesilmeyen heyecanlı konuşmaların, hedeflerin yerini sukuta ve oluruna bırakıldığı yaşlar... Sessizlik iyi olmasına iyiydi de bazı günler dayanılmaz hale geliyordu. Sürekli yalnızlık ve sürekli kalabalık hiçbir insana iyi gelmezdi..
25'ine yaklaşırken hayata dair en büyük kazancı tansiyon düşüklüğü ile seyreden derin sessizlikler olmuştu.

31 Temmuz 2019 Çarşamba

Meryem

 Öğretmenlikte ikinci senemi de tamamlamış, hatta ve hatta ikinci yaz tatilimi de neredeyse tüketmiş bulunmaktayım sevgili okur.
 İkinci senemin en güzel kazanımı canım kızım Meryem'im oldu. Kendi alanım dışında, lösemi hastası bir çocuğa evde okuma yazma eğitimi verdim. Mikrop kapmaması gerektiği için okula hiç gitmemişti. İkinci dönem başladım ama sanki çok uzun zaman birlikteymişiz gibi hissettirdi.

9 Temmuz 2019 Salı

Can Sıkıntısı

Hayatta yıllarca beklenen şeyler vardır, hayaliyle yaşanan; sabredilen..
Onların bir değeri olmalı sevgili okur. Onların bir mutluluğu, hevesi olmalı.
Zıtlıklar silsilesinden sonra ne hevesi ne de anlamı kaldı. Kursakta kaldı her şey.
Artık olsa da bir olmasa da...

14 Mayıs 2019 Salı

Hiç Yazılmamış

 Bazı mektuplar ve notlar vardır. Yazılması yıllar alır. Yazarsın, silersin. Eksiltirsin. Yazdıkça kendinden verirsin, bazen zehrini dökersin. Ama hiçbir zaman gideceği adrese ulaşamaz. Yazarsın ama artık alıcı adresi bilinmiyordur ya da.Yani ne yaparsan yap boştur.

4 Nisan 2019 Perşembe

Huysuzlukta

 Hayatın koşuşturmacasında en çok kırılan, en çok yorulan yerlerin acısını geçiriveren büyülü bir şey hayal ederdim.
Başlarda adına anne derdim. Düştüğümde uf oldu diyen, elimi acısını kendi çeksin istercesine avucunda ovalayan o varlık...
O büyülü varlık büyüdüğünüzde de sevgili olarak devam ediyor hayatınızda. Yani en azından benim için öyle. Delicesine terlediğin bir yaz gününün buz gibi suyu, uykusuz gecelerin en sakin ninnisi gibi, yaşamak gibi...

17 Mart 2019 Pazar

Geceye Uyanmak

 Belirli bir yaş ve yaşanmlışlıktan sonra tadıyorsun monotonluğun, aynılığın verdiği kekremsi tadı.
Yalnızlığın hep kalabalıklar içinde olsan da baki olduğu, günlerin sürekli bir şeyleri bekleyerek yok olduğunu. Gece yastığına başını koyduğunda koca yaşlı şişko dünyaya sitem edip yeniden dalıyorsun uykuya.
İstediğin, en çok istediğin şeylere sahip olduğunda bile geçmeyen bazı hisler var. Yarım kalmışlıklar, unutulamayan şeyler.
Olumlu bakmak için çok acımasız bir dünyada yaşıyoruz ne yazık ki.