Bumerang - Yazarkafe

12 Haziran 2021 Cumartesi

Kibrit



Eski, rutubetli bir evin masmavi boyanmış kırık duvarı gibi hissediyordu. Çatlaklarından görünen yaralarını saklama çabası beceriksizce boyanmış bir maviden ibaretti. Her yağmurda, fırtınada çatlaklarından akan gözyaşlarına engel olamaması bundandı. 

Daha güçlü olabilmesi gerekiyordu. Bu düzeni bozuk dünya için fazla hassastı.
Eyvah derlerdi halini görseler, eyvah!
Neyse ki evine kimseyi davet etmemişti. Öyle herkes giremezdi evine, duvarlarını aşmak kolay değildi. 

Kırık cam teorisinde olduğu gibi her şeyi daha berbat edebilirdi bu. 

Kilometrelerce koşup tam bitiş çizgisinde yere kapaklanmış, bir daha kalkamamış bir atlet gibi hissediyordu sonra. Neye elini atsa kuruyordu, gidiyordu, yok oluyordu sanki. Bu yüzdendi insanlarla arasına uzaklaştırma kararı alınmış gibi mesafe koyması.

Son sigarasını kendisinden çok rüzgar içmiş gibi hissediyordu. Evren, olgular, hava şartları; aklınıza gelen ve varsa ona karşıydı sanki. Dışarı çıkmaması bu yüzdendi, konuşmaması da.

Kendisi için çok önemli bir olayı anlatırken hiç dinlenmediğini fark eden çocuk gibi hissediyordu. Gözlerinde hayat kırıklıklarını haykıran bakışları bu yüzdendi.

Kibritin hep yanan ucundaymış gibi hissediyordu kendini. Kül bile olmadan öylece siyaha boyanıp yere atılmanın acısını taşıyordu yüreğinde.

Yine iyiye dair hiçbir şey hissetmediği bir günde, yolda öylece yürürken görmüştü onu. Görür görmez de anlamıştı. Sonraki görüşmelerinde de tam olarak emin olmuştu. Düzeni, ezberleri, ben buyum'ları darmadağın olacaktı. Evi, birinin evi olacaktı.

Korkuyordu, çok korkuyordu. Kaktüsten başka bir bitkiye ev olamayacak kurak bir çölün, rengini güneşten almış nahif, narin papatyaları yaşatması çok zordu. Susuzluk mahvedecekti onu. Önce papatyaya su olmayı öğrenmesi gerekecekti.

Şunu çok iyi biliyordu ki hayatta hiçbir şey tesadüf değildi.
İyi şeyler olmayacaktı. Birtakım yangınlar, sancılar ve yok oluşların ya da sevmenin ve sevilmenin en güzelini tadacağı günlerin yıl dönümü olacaktı o gün.


6 yorum:

  1. Kalemine sağlık, çok beğendim. Özellikle bu kısmı çok sevdim. "Çatlaklarından görünen yaralarını saklama çabası beceriksizce boyanmış bir maviden ibaretti."

    YanıtlaSil
  2. Ah, çok hüzünlü ve karamsar:(

    YanıtlaSil
  3. Hiç sıkıcı değil keyifle okudum, betimlemeler harika yazılarınızı ilgiyle okuyacağımdan emin olabilirsiniz. Görüşmek üzere :)

    YanıtlaSil
  4. çatlak duvarlar, yağmur, sonra kuru ev, susuz, kibrit, sigara, yakıcı yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
  5. keyifli bir okuma oldu teşekkürler

    YanıtlaSil

Ben buradayım sevgili okur, peki sen neredesin?