Gözlerinde başlayan, yine gözlerinde biten düşleri vardı kadının. Bazen mutluluktan, bazen kederdendi mavi, çocuk ağlayışları.
Siyah hırkasına sinen kokusu gitmesin diye dolabında senelerce sakladığı için mi olmuştu tüm bunlar? Neden birini her şeyden çok sevmenin bedeli okyanustaki kum taneleri kadar çoktu?
Nedendi tam güneş doğdu derken bu tutulma?
Böyle olsun istememişti. Son evresinde bir kanser hastası gibiydi bu aşkın zamanlaması. Bozuk saatlerin günde bir kez gösterdiği doğrularının kimseye faydası yoktu.
Birlikte rengarenk boyadıkları duvarları vardı oysa. Zemin katta olmasa, sular basmasa direnirlerdi; biliyordu. Ama hayalleri yüzme bilmiyordu ki...
Bir kalp kaç kez kırılabilirdi aynı yerinden, kaç kez bir çift kahverengi gözle tamir edilebilirdi?
Kaç kere hayal edebiliyorsanız o kadardı işte.
Sevmek, öyle alelacele gerçekleşecek bir eylem değildi. Önce gözlerden başlanırdı sevmeye. Yüzündeki tüm hatlar ezberlenene kadar sevilemezdi ki bir insan. Hangi yara ne zaman alınmış, kaç dikiş atılmış, hayalleri neymiş, kim kırmış, kimleri kırmış; bilinmeliydi bunlar.
Acele etmeden sevmeliydi. Zaman elinde keskin bir bıçakla kovalasa da kendinden vererek yerinde durmaktı sevmek. Sesindeki milyonlarca enstrüman arasından en sevdiği piyanoyu duymuştu kadın. O sesi kimse duysun istemiyordu.
Siz hiç, birinin sesini kutulara koyup en güvenli kasalarda saklamak istediniz mi? dedi kadın.
Sonra ekledi: Sen benim kendime yenilişimi ilk kabul edişimsin.
Duvarlar konuşmuyordu neyse ki.
Herkesin bildiği; kimsenin hakkında hiçbir şey bilmediği bir insan olarak yaşamak ne zordu. Hepimiz böyleydik aslında. Gece olup, içimizin ışıkları kapanınca ortaya çıkıyordu en ıssız, en karanlık yaralarımız. Ve bunu bizden başkası görmüyordu.
İyi ki de görmüyordu.
Sevmek görünenin ardındakini bilmekti. Bir ormandaki tüm sesleri duymazdan gelerek gözü kapalı yürümekti. Çırpınmayı uçmak sanmaktı. Işığını veriyor sanırken her an tükenen bir mum olmaktı.
Sevmek sevmekti işte. Nedeni olmadığı gibi bir sonucu da yoktu.
Sonlar yalnızca masallarda olurdu, gerçek hayatta hiçbir şey için son demek mümkün değildi.
Şimdilik bir hırka, kadın ve aklından bir saniye bile çıkmayan gözler kalmıştı geriye.
Kalemine sağlık. Çok etkileyici, çok güzel. Her cümle anlamlı. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederiim :)
Silsevmek ne kadar çok anlamı olan bir kelime, anlatım tarzın çok iyii:)
YanıtlaSilHakkında ne yazılsa eksik kalıyor gerçekten...
SilÇok teşekkür ediyorum :)
Ama hayalleri yüzme bilmiyordu ki...
YanıtlaSilBunun gibi altı çizilesi pek çok güzel cümle var yazıda. Çok beğendim. 👏😊🧿
Sevmeyi bu kadar güzel analtan her halini, her zerresi ile yaşamış olmalı. Yüreğine emeğine sağlık. 😊🤚
Beğenmenize sevindim, çok teşekkür ederim :)
SilYani evet, sevmek güzel :)
Muhteşem bi yazı olmuş. Sevmek ancak böyle anlatılabilirdi.
YanıtlaSilTeşekkür ederim sevgili okur :)
Silbenden gelsin o zaman bu postuna:)
YanıtlaSilhttps://www.youtube.com/watch?v=UFV7So4iBFk&ab_channel=KlipCennetiCom
Harika bir şarkı, teşekkür ederiz efendim :)
Silyaa aşk sevmek üzerine yüzyıllardır yazılıyor her gün yeniden ama demi ama yine de en güzel konu yaa :)
YanıtlaSilEmeğinize yüreğinize kaleminize sağlık güzel paylaşım olmuş gerçekten dönüp dolaşıp okunucak bir paylaşım tebrikler
YanıtlaSil