Bumerang - Yazarkafe

17 Mart 2019 Pazar

Geceye Uyanmak

 Belirli bir yaş ve yaşanmlışlıktan sonra tadıyorsun monotonluğun, aynılığın verdiği kekremsi tadı.
Yalnızlığın hep kalabalıklar içinde olsan da baki olduğu, günlerin sürekli bir şeyleri bekleyerek yok olduğunu. Gece yastığına başını koyduğunda koca yaşlı şişko dünyaya sitem edip yeniden dalıyorsun uykuya.
İstediğin, en çok istediğin şeylere sahip olduğunda bile geçmeyen bazı hisler var. Yarım kalmışlıklar, unutulamayan şeyler.
Olumlu bakmak için çok acımasız bir dünyada yaşıyoruz ne yazık ki.

İçiyorsun sonra. Neden çok içiyorsun diyorlar. Gülümsüyorsun.
Kendi bencilliğinde boğulan insanların içinde var olma savaşın görülmüyor bile. Çıkarları bittiği yerde hiçbir şey olmamış gibi dönüp giden şu tavşan da kim? demek isterdim ama tavşanlar dönüp gitmezler. İnsanlar bunu bize yapan. Doğada kendi kendini bitirmeye oynayan yalnızca biz insanlarız. Kendini de anlamıyorsun bazen,  başkalarını da.
Aslında şarkılarda buluyorsun kendini. Bağırmaktan sesin kısılana kadar haykırıyorsun o şarkıları söylerken. Bittiğinde bir daha, bir daha..
Oğuz'cum Atay'ın da dediği gibi '' seslerin başka türlü bir dokunulmazlığı var''



5 yorum:

  1. Keşke bu monotonluğa düşmese insan ve daha mutlu olsa:)

    YanıtlaSil
  2. Monotonluğu değiştirip mutlu olmak insanın elinde. Özellikle küçük şeylerden mutlu olabiliyorsa insan işi daha kolay oluyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük şeylerden mutlu olabilmek güzel... Bazen insanların bencilliği zorluyor ama..

      Sil

Ben buradayım sevgili okur, peki sen neredesin?