Bumerang - Yazarkafe

28 Kasım 2021 Pazar

Hükümsüzdür


 Bir gece yarısı, hava diye soluduğum şey SOG gibi nefesimi kestiğinde anladım, yaşıyor gibi yapmanın nafile bir çaba olduğunu. Sırtımda taşıdığım yüklerin her adımda daha da dibe çektiğini...

Beni terk edilmiş tren garları sessizliğinde bırakan hallerim, kimseye anlatamadığım...      

Bir sigara içimlik daha kalsaydı, son kez hep seveceğim derdim belki.               

Uyuyunca geçmez, kalk yolumuza devam edelim...

Delirmenin eşiğinde tek ayak üzerinde bekleyen bir çocuğum, aşağı düşmem için bir itişin yetecek. Ha düştüm, ha düşeceğim. Yarın sonu, uçurum...

Gözlerinde kayan her yıldızda seni dileyen, topraktan başka yerde yaşayamayan tırtılım. Uçup geleceğim gözlerine desem, birkaç günlük ömrüm feda olsun. Ama bilirim, onca yıldız içinde yazık olur rengarenk pullarıma.     

Eyyy aylardır güneş yüzü görmemiş kalbime ışığını çok gören güneş!                    

Yaklaşsam yanıyor, öyle bir yanmak ki kemik iliklerime kadar kurutuyor.             

Uzaklaşsam donuyor, hipotermi nöbetleriyle doluyor ruhum.

Sen ki yıllar sonra ceketimin cebinden çıkmış kıymetli bir para tomarı, artık tedavülden kalkmış.

Düşlerimde bile göremeyeceğim kadar uzaksın kalbime. Kan akışı durmuş bir kalpten söz ediyorum, rengini kaybetmiş bir kalp...

Hatlarını ezbere bildiğim yüzün artık göz yaşlarımdan simsiyah, buğulu. Kayıp bir çocukluktan başka nedir ki seni sevmek? Her yeni gün yeniden inanmak, savaşmak ve kaybetmek. Bu savaşın sonunda şehadet de yok üstelik. İsimsiz bir mezarlık var yalnızca, kimsesiz kalmışların her gece ağladığı...

Üzerimde siyahlar, yasın rengisin sen. Mavilere veda etmek zor gelse de heybemde kimseye verecek rengim kalmadı. Artık çığlıklarım kimsenin duyamayacağı kadar yüksek bir desilbelde. Zifiri bir siyahla, terk edilmiş bir tren garında, sağır edici sessizliğimle baş başayım. 

Kalemim kırılıyor ne zaman seni yazmaya kalksam. Canı yanıyor kelimelerin, ağlaşmaktan düzenli sıralar haline gelmeyi başaramıyorlar. Kağıt kan ağlıyor en kırmızısından. Mürekkep kağıt yerine yüreğime dökülüyor canımı acıta acıta. Kalbim artık dayanmıyor yazmaya. Bu sana son mektubum. Okumasan da, bir yerlerde kalemler, harfler, kelimeler ve kağıtların da acı çektiğini bil yokluğunda.

HÜKÜMSÜZDÜR.




14 yorum:

  1. İnsanın içine içine işliyor. Ancak yaşayan böyle yazabilir dedirtiyor. Hayran kaldım. Yüreğine emeğine sağlık 🧿🧿👏👏😊🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoook teşekkür ederim o hissi verebildiysem ne mutlu :)

      Sil
  2. Çok etkileyici cümleler, satırlar Kaleminize yüreğinize sağlık.

    "Eyyy aylardır güneş yüzü görmemiş kalbime ışığını çok gören güneş! "

    Bu nasıl bir tanımlamadır, bayıldım !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Beğenmeniz mutlu etti. Sevgiler :)

      Sil
  3. Yazamıyorsan, yani elin gitmiyorsa yazmaya, daha zamanını beklediği içindir..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok haklısınız. Tamamen atlatamamış olmakla ilgili karakter için

      Sil
  4. Çok başarılı, tebrik ederim. Özellikle sondan bir önceki paragraf harika. 👏😊

    YanıtlaSil
  5. Şiirsel, duygu yüklü satırlar. Bu kadar yoğun bir duyguyu yaşadığımı söyleyemem, bilmiyorum kayıp mıdır ama buna benzer duyguyu yaşayanlardan haberim var. Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O hissi, yoğunluğu verebildiysem ne mutlu :)
      Sevgiler💙

      Sil
  6. Her yeni günle başka bir umut, ama aynı son...

    YanıtlaSil
  7. sana yazarken bişey oluyor benceee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha deep üniversitede yurtta arkadaşlar buna yine vahiy geldi derlerdi o geldi aklıma :)))

      Sil

Ben buradayım sevgili okur, peki sen neredesin?