![]() |
alıntıdır |
Biri üflemişcesine dağıldı karahindiba düşleri kadının. Onun hikayesi ne zaman bu kadar hüzünlü bir hal almıştı?
Geleceğinle ilgili hayallerinde kimseye yer verme demişti annesi küçükken. Kimseye umut bağlama.
O zaman bir anlam çıkaramamıştı bu sözlerden.
Ebeveynler, biz ne düşünürsek düşünelim söyledikleri her şeyde haklı çıkarlar.
Çünkü o da dahil kimi sevdikleri bulutlara uçmuş onu izliyor, kimi ise hayatından öylece çıkıvermişti. Belki bu olayın da farklı olmasını isterdi kadın. Annesini daha o yaşta anlayabilmek, onunla bir gün daha fazla geçirmek pahasına uyumamak, daha çok sarılmak isterdi ona...
Kaybetmeyince anlaşılmıyordu ki işte!
İnsan yalnızca özgürlüğünü arayan bir kuştu. Ürkek yüreğine pamuklardan bir şilte bulursa biraz soluklanır, şilte ona her şeyini vermeye hazırlanırken iklimi daha güzel yerler bulmak umuduyla yeniden uçardı.
Şimdi parçalar birleşiyordu. Puzzle yapmayı çok severdi zaten...
Bu puzzle ise hayatın gerçekleriyle yüzleşmek içindi.
Annesinden sonra kimsenin gidişi o denli koymasa da üzülüyordu işte. Sonunda kim olduğunuzu buldum, siz ''özgürlüğünü arayan kuşlarsınız, artık size umut bağlamayacağım! '' diye konuşurken geldi kendine. İçindeki bu çocuk da olmasa ölecekti yalnızlıktan.
Kahvesinden bir yudum daha aldı, müziği yarım saate ayarladı ve uykuya daldı...
geleceğinle ilgili hayallerde kimseye yer verme.. ne güzel bir cümle... haklı oysa .. hayal kırıklıgı yaşamayız en azından..:( anne çok degerli..
YanıtlaSilAnneler, iyi ki varlar.
YanıtlaSilHayal kırıklığı yaşamamak için beklentilerini düşük tutmalısın dendiği gibi kişilere de hayaller dolu yükler vermemeliyiz. Belki daha az acıtır...
İçinde bir çocuk da kalmayanlar için önerisi nedir :)
YanıtlaSil''İçinde bir çocuk da kalmamışsa şayet, kendide sımsıkı sarılmalı insan. Hayat boyunca kalabalıklar içinde de olsa yalnız olacağını bilmeli, hayallerini buna göre şekillendirmeli.'' diyor :)
YanıtlaSil"Fakat Allah kahretsin insan anlatmak istiyor Albayım" diyordu..
YanıtlaSilve ekliyordu.. ekledikçe eritiyordu
insan yalnızca özgürlüğünü arayan bir kuş, hakikaten çok doğru
kimisi uçmayı beceriyor, kimisi çakılıp kalıyor..
Peki ya hiç kanadı olmamış şilteler ne yapsın albayım? Giden kuşlara alışmaları, onları yokluklarına rağmen yaşamaları kelimelerle tarif edilemeyecek kadar güç olmuyor mudur?
YanıtlaSilçok uzun süre gitmenin mi kalmanın mı zor olduğunu düşündüm, kendi kendime muhasebe yaptım ve sonuç bana kalmanın gidenden daha kolay olduğunu gösterdi
Silbir şekil fiziksel durgunluk gidene el sallamak
Ben tam aksini düşünüyorum. Gitmek olduğun yere ait hissetmemek, olduğun yeri sevmemek ve başka kişiler düşünebilmeyi gerektirir. Kalmak ve el sallamak zorunda bırakılmaksa tam da olduğun yere ait hissettirir. Onsuz bir yaşam düşünememenin en ağır sonucudur. Yani zor olan kalmaktır.
YanıtlaSilGaliba kızının üzülmemesini mi istemiş o anne :)
YanıtlaSilHem de hiç. Çünkü en çok annesinin canı yanıyordu..
Sil