![]() |
görsel alıntıdır. |
İşte bunun adıydı aşk. Kendini sonunda hangi caniler, fırtınalar ya da güzel şeyler beklediğini bilmeden bavula alelacele birkaç eşya atıp yola koyulmak...''
İlk kitap cümleleri değildi bu aşkını anlatmak için. Ama her seferinde daha güzel, daha yeni kelimeleri hak ediyordu o.
Aslında kızgın olması gerekirken bu kelimeleri sarf ediyor olmasını da garipsemiyordu. Son zamanlarda onu, daha önemlisi kendini affetmişti. Çıktığı tüm yolculukların denize olduğu o günlerde affetmek unutmaktır'ı zihninden bir an bile atamıyordu. Her şeyden daha zoru kendini affetmekti. Vicdanını öylece salıvermek kolay değildi. Bu yüzden uzun yıllar böylece sürüp gitmişti. Denizinde giderken yanına bir can simidi alsaydı tüm bunları yaşamayacaktı. Ama işte aşk bu, damdan düşer gibi giderdi insan...
Boğulduğunu sanırken aslında hayatın ona bundan sonra yanında simit taşıması gerektiğini hatırlatışıydı...
Dediğim gibi, affetmişti.
Bu affediş 40 sene sonra olmuştu. Ama olsundu.
Şimdi birtakım sağlık problemleriyle boğuşurken son kitabının son cümlelerini yazıyordu. 68 senelik ömrünün ona bahşettiği en güzel şey aşktı. Aşkla başlayan bir yolculuk yine aşkla bitmeliydi. Nefesi, zihni, elleri izin verdiğince söylemeyecekti, yazacaktı. Yalnızca yazacaktı...
🌈🌸
YanıtlaSil🌼
Sil👍👍
YanıtlaSil:)
Silaşk...
YanıtlaSilHer şeyin başlangıcı, sonu...
SilAşk, hayattır aslında. Geçmişimiz, geleceğimiz ve şuanki yaşamdır. Ömrün tamamıdır. Kimine dünya cenneti, kimine ise içinde yanıp tutuştuğu son nefesine kadar acı tütsüyen dünyasıdır. Herkese güzel bir aşkolsun¡
YanıtlaSilArdımıza bakmadan gidilen tüm yolculuklarımız ışık dolu günlere çıksın diyelim. Teşekkürler :)
Sil