Bumerang - Yazarkafe

19 Ekim 2020 Pazartesi

Ayrı'ntı



Ayrıntı. Ne garip kelime. Türk dil kurumuna göre ''Bir bütünün önemce ikinci derecede olan ögelerinden her biri, teferruat, tafsilat, detay.''

Bana göre ise ayrı kalmaktan gelen bir kelime. Her şeyden başka düşünen insanlara has bir durum. Ayrıntılarda boğulmak özellikle. Hayatta her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünmek...

Ayrıntıcı bir insan takıntılıdır, kırılgandır. Beklentilerinde boğulur.  Ayrıntı ayrılıktan gelir, ayrılık getirir. Hayatla, eşyayla, insanla...

Aman üzülmesin, aman kırılmasın, aman ayıp olmasın da ayrıntıcı insanların bataklığıdır. Samimiyet denen, çağımızda kanayan yaramız olmuş şeyin getirisidir. Gerçi pek kalmamıştır ayrı'ntıcı insanlar.

O insanlar için bir kelime, bir cümle günlerce içinde boğulduğu bir okyanus olur. Aslında bir kaşık sudur hepi topu. 

İşte adamı anlatan kelime tam olarak buydu. İnsanlara ayrıntının Türk dil kurumuna göre yanlış ifade edildiğini anlatmak isteğiyle yanıp tutuşuyordu. Bir roman yazmak istiyordu. Kelimeler bir türlü bir araya gelmiyordu. Çünkü kelimelerin de ayrıntıları vardı. Hangisini kullanırsa kullansın cümleleri yarım kalmış gibi hissediyordu. Tıpkı hayatı gibi...

Herkesin kendine çok acı gelen bir hikayesi vardı. Gülümseyerek başlayan, çoğu zaman gözyaşlarıyla biten. Adam için gülümseyerek başlayan hikayesi tek damla gözyaşı dökemeden sona ermişti. Aylar geçmişti. Tek damla gözyaşı yoktu. Onu da içine akıtıyordu. Bazen güneşin doğuşunda, bazen yakamozda, bazen de kaçırdığı otobüse söverken geliyordu aklına kadın.

Havalar bozmaya başlamıştı. Üşüyordu adam, çok üşüyordu. Oysa kendi tir tir titrerken kadını ilk gördüğü gün ona ceketini vermişti. Şimdi sırası mıydı hatırlamanın... Şu kara kedi yüzündendi her şey, ya da Erol Egemen yüzündendi. Kaybedenler Kulübü filminde duymuştu onu da. Sahi lan kimdi bu Erol Egemen?

Yalnızlığı, yalnızca kendine dokunan bir yaratıktı. Ayrıntıcı bir yaratık... Yoldaki ayyaş ona dik dik bakmıştı. Onu bile bir gece boyunca düşünürdü. Neden bakmıştı öyle?

Annesi her şeyi bu kadar düşünürsen çabuk yaşlanırsın demişti. Otuzundan önce düşen aklar bu yüzdendi. İlk beyaz kadının terk ettiği dönem düşmüştü. Sonra her gün yenisi eklenmişti sanki. Bu görüntü hoşuna gidiyordu. Her yaşın ayrı bir güzelliği vardı. Ama bu yalnızlığa bir çare lazımdı. Çöp toplayan görevli de olmasa kapısını çalan kimse kalmamıştı hayatında.

Bugün bir karar almıştı. Ayrı'ntıların ayrılık getirdiği bu hayata daha fazla nasıl katlanılır bilmediği için doktora görünecekti. Acaba bunun bir ilacı var mıydı? Uzaktan tanıdığı biri antidepresan kullanıyordu. O da büsbütün uyuşturuyordu insanı be...

Adam diri kalmak istiyordu. Acısını diri diri yanar gibi yaşamak istiyordu. Sadece bununla nasıl başa çıkılır bilemiyordu. Bir yerde alışacaktı. Bir yerde son bulacaktı. 

Kadın olmasa da yaşayabildiğini kendine dördüncü intihar girişimi sonunda kabul ettirmek zorunda kalmıştı. Ölmeyi bile beceremeyen bir adamdı. Bunları düşünürken kendisi alev alev yanarken kadının nasıl da buz gibi kalabildiğini, nasıl gidebildiğini düşündü. Zihni bulanıklaştı. Böyle olduğu zamanlar içmeyi tercih ediyordu. İçmek kaçmaktı. Sabahında yeniden hayata döndüğün bir intihar biçimiydi. Sigara ise her gün istikrarlı bir şekilde ömründen birkaç gün çaldığın bir intihar biçimiydi. Bu ikisiydi tercihi. Kolay ölüm yoktu ona.

Madem öyle yaşayacaktı. Bu acıyla yaşamayı, yaşarken yavaş yavaş ölmeyi öğrenecekti. 



10 yorum:

  1. Ne kadar güzel yazmışsın. Ayrıntılar ve kelimeler özenle seçilmiş. Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim beğenmenize sevindim.
      Sevgiler :)

      Sil
  2. Umutsuz hikayeler yazmayı seviyorum sanırım sevgili okur. Beğenmenize sevindim, sağ olun :)

    YanıtlaSil
  3. Bir de bana sor ayrıntı'cı bir insan olmayı, bir Başak burcu kadını olarak... aman yarabbim ne buyuk bir külfet omuzlarımda; oysa kendi kendime yukledigim... Bir de çok doğru ki; ayrıntıci olmak bir tık daha kırılgan olmak demek... su gibi bir yazı, akti gitti. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim beğenmenize sevindim :) Ve maalesef ben de çok ayrıntıcıyım, bu cidden hayatı zorlaştırıyor. Beklentiler ve hayal kırıklıklarına sebep oluyor. Ne yapalım biz de böyleyiz, alıştık artık :)

      Sil
  4. Ayrıntıyla başlayan adamın acısıyla biten bir yazı.. Bir yanda detay bir yanda burukluk.. Adamın acısı kendi ayrıntısı olmuş. Bir kadın, bir adam ama bütün bir ayrıntı vardı.. Yazı harika kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayrıntılar acısı, acısı ayrıntıları olmuş bir adam... Bu ayrıntıcılıkla hayatı çok zor olacak...
      Teşekkür ederim çok :)

      Sil
  5. oooo ayrı'ntı iyi buluştu kederin yazarıııı kikiki :)

    YanıtlaSil

Ben buradayım sevgili okur, peki sen neredesin?