Dibini bilmediğim engin denizlerde boğulmaktı artık kaderim
Oysa yola ne umutlarla çıkmıştım; yüreğimde, prangalarından kurtulmuş ürkek bir serçe
Sonsuza dek uçacağını sanıp, karşılaştığı ilk yırtıcının avıydı son nefesinde
Yıllarca çalınmamış, telleri paslanmış, akordu bozulmuş bir gitar ellerimde
Son kez o en sevdiğim şarkıyı söylerken, sesimin duyulmadığı fark edene dek çabaladığım
Çok sular aktı zamanın geçmez dendiği bu diyarda, zeytinliklerin yerini alan apartmanların
En sevdiğim rengin her yerine bulandığı, acılarım en güzelidir diyerek resmettiğim
Korkudan hiçbir duvara asamadığım tabloyu kaybettiğim gün, bu gün
Bu gün her şeyden önce, her şeyden sonra ellerimden kayıp giden bir yelkovan
Akrebi saat başı sokan, durdurulması mümkün olmayan ne varsa zamandadır
Zamanından önce gelen otobüs, zamanında yetişemeyen yolcu
Ve ne olursa olsun yoluna devam etmek zorunda olan bir kaptan umursamazlığı vardı rüyalarımda
Ve rüyalar; hayat kadar gerçek, gerçek kadar canlı olmasalardı
Özlemlerin kekremsi tadı bu kadar yakmasaydı genizden kalbe kadar
Hayaller gerçek olsaydı, gemiler yanmasaydı, limanlar gitmeseydi, kuşlar uçmasaydı ve akreple yelkovan dursaydı
Gecenin bu saatinde bu satırlar tablolarda resmedilmeseydi, otobüsler olmasaydı hayat daha güzel bir yer olabilirdi.
Hiçlikten hiçliğe, hiçlikten hiçliğe gitseydi uykularımız
Sona erseydi tüm hırçınlık dolu endişeler
Şarkılar bu kadar canımızı yakmasaydı
Sigaraları bir yakıp bir söndürmeseydik
Nedenler ve sonuçlar üzerinde bu kadar düşünmek zorunda kalmazdık.
Ve gece, yıldızların her birine göz kırpmaktan düşüncelerle
Sabaha kadar göz kapaklarımızı açık tutmak zorunda bırakmazdı bizi belki de.
ooooo yine derinsin yoğunsun bir de iyisindir işallah maşallah :)
YanıtlaSilİyiyim iyiyim deep teşekkür ederim :) sen nasılsın?
Siliyiyim tişkir. tatil işte, film dizi kitap :)
Silsüper :)
SilBelki de! Kim bilebilir ki? Kaleminize sağlık. Sevgiler…
YanıtlaSil