Bumerang - Yazarkafe

31 Ocak 2023 Salı

Günce 10

  Merhaba sevgili okur. Tatilin 11. gününden bildiriyorum. Bu tatile, aşırı aşırısı ihtiyacım varmış!

Bilenleriniz vardır, yaz okulu açtığım için yalnızca bir haftalık bir tatil yapmıştım yazın. Sonra bir haftalık bir ara tatil, yine devam... Bu durum, dışarıdan bakınca kolay gibi görünen bu meslekte tatillerin gerçekten çok gerekli olduğunu fark etmeme sebep oldu. Yıpranıyormuş insan yahu, tahammül sınırlarınızı oldukça zorluyor...

Son haftalarda sınıfımda hiç ısıtmayan bir soba (dibinde oturduğum halde) ile sınanıyordum. Soğuk bir ortamda mutlu olmam imkansız olduğu için artık bitse de gitsek modunda geçti anlayacağınız. Her güncemde hastalıklardan söz ediyordum ama bu kez çok şaşıracaksınız onca soğuğa rağmen hiçbir şey olmadı (maşallasııı) :)) 

Her kış antibiyotiğim biteli bir hafta geçmişken yeniden hasta olan ben bu sene yalnızca bir kez antibiyotik kullandım. Hatta kış aylarında bu durumdan dolayı penisilin yazdıkları bile oluyordu.

Bu çok hastalanma durumu canımı çok sıktığı için kan tahlili yaptırdım. Değerlerim gayet iyiydi. Eczaneye dedim ki ben neden böyleyim... Şu gördüğünüz iki ürüne ek olarak c vitamini de aldım ve bu kışı bu harika üçlü sayesinde hasta olmadan geçirdim. Bundan sonra her kışı bu kankalarımla geçireceğim :)

Neyse, son hafta diyorduk. Karne gününün ertesi hemen memlekete bilet aldım. Eşimin izni olmadığı için tek gitmek durumunda kaldım. Öyle olunca da bir hafta durdum, tatilin kalan bir haftasını da ona ayırdım.

Memleketimin soğuğu hariç her şeyine öylesine aşığım ki... Her gittiğimde yeniden farkına varıyorum. Memleketim dediğime bakmayın, aslında orası yalnızca doğduğum şehir, ama bir şehri anlamlı kılan şey içindeki insanlar, yaşanmışlıklar olunca orayı memleketim hissetmem en doğal hakkım :)

Çekirdek ailemin tüm fertleri aynı şehirde, abim ve ablam üniversiteyi aynı şehirde okudu, iş ve evlilik durumları da öyle. En küçük olarak daha üniversitede bir şehri kafama taktım ve gidiş o gidiş sevgili okur, bu işler biraz böyle :)

Geldiğim gün akşamüstü, tüm aile beni bekliyordu. İki tane yeğenim var, hep diyorum. Herkesin hasreti çekilir de onlarınkine dayanmak zor... Her gün iki üç mekan değiştirerek, uyumak dışında uzanamadığım (gün içinde fazlasıyla ihtiyaç duyduğum bir durumdur) aşırı yoğun, dolu dolu günlerdi.

Ablamların uzun zamandır gitmek istediği kitap kafe varmış, bir gün oradaydık mesela. Harika bir ortamı vardı. Alt katta ses geçirmeyen, ciddi anlamda ders çalışmak için tasarlanmış kütüphanesi bile vardı. Neredeyse her akşam benden dolayı tüm ailenin birlikte olduğu yemekler yendi. Yeğenlerle güzel zamanlar geçirildi.

bahsettiğim kafeee :)


Aile evinde tam bir prensestim. Ama şımarık olanlarından sevgili okur. Övünmüyorum, çünkü güzel bir özellik değil. Annem derdi ki mesela, kızım yerleri sil bir de toz al. Hayır derdim, birini seç. Yıllarca hiç kahvaltı hazırlamadım. Annem hep tam on birde uyandırdı beni. Beş dakika erken uyandırsa bile kalkmazdım. En son evleneceğim yaz (iki buçuk sene önce) babam bir gün bile kahvaltı hazırlamadın diye sitem etmişti. Ve sadece sitem ettiği günün sabahı kahvaltı hazırlamıştım. (napayım uyku çok güzel)

Kendi evimde hazırlıyor oluşum da ayrı zoruna gidiyordur be adamın. Yemek de yaparım, kahvaltı da, kariyer de... Ama hayatımızın yüzde doksanı erken uyanarak geçiyorken gözünüzü seveyim tatil gününde on birden erken UYANILIR MIII? :)

Neyse, bu kez dedim ki, babam söylemeden hazırlayayım mutlu olsun. O sabah hayırdır Gizli Özne neden erken uyandı arkadaşlarıyla erken mi buluşacak demiş anneme, kahvaltı için olduğunu duyunca öyle mutlu kalkmış ki. Geldi, kızım kahvaltı mı hazırlıyorsun sen deyip öptü beni (bizde nedensiz yere sarılma, öpme olmaz pek) O öpücük beni aşırı duygulandırdı, e be eşek Gizli Özne dedim kendime :)

Ailemle vaktim kısaysa arkadaşlarıma vakit ayırmayı tercih etmem pek. Ama buna 14 senelik dostlarım dahil değil tabii ki :) Bir günümü onlara ayırdım. Biz beş kişilik bir gruptuk, liseden. İki eksikle buluştuk ama olsun. O kadar özlemişim ki. Memleketten ayrılalı tam 10 sene olmuş, her geçen yıl bu durum daha çok zoruma gidiyor. Onlara sarılırken gözlerim doldu, hamile arkadaşın hormonlarından korktuğum için ağlamadım ama. 

Böyle işte sevgili okur. Eve gelirken otobüs arıza yaptı, bir saat gecikmeli de olsa cumartesi gece döndüm. Pazar günü temizlikle geçti ve geçtiğimiz gün de çok sevdiğimiz bir komşumuzu kahvaltıya davet ettim. Şimdi de bu şehirdeki arkadaşlara ve kendimize vakit ayırma zamanı. 

Ev iç anadoluda bulunan memleketimden daha soğuk. Burada beni mutsuz eden tek şey ısı. Çünkü orda merkezi ısınma sistemi var. Kahrolsun kombi, yaşasın merkezi sistem!

Ben tam bir Akdeniz insanıymışım. Yanlış yerde doğmuşum. Ama ömrümün kalanı Akdenizde geçecek, bunun için mutluyum :)

Artık okul zamanı o kadar yoğun ki buralara pek bakamıyorum. Daha doğrusu laptop çocuklarım için okulda kalıyor ve telefondan yazmak hiç hoşuma gitmiyor. Ayrıca telefonda blog hesabıma giriş yapıp yorum yazamıyorum, yorumlarınızı anonim olarak yanıtlarsam bu yüzden. 

Günceme son verirken ikinci sigaramı bitiriyor ve sizleri okumaya kaçıyorum, hoşça kalın efendim :)


6 yorum:

  1. O soğuk havaya rağmen öğretmenlik yapmaya devam etmek de güzel be. İnşallah daha sıcak bi yere gidersin ilerde.

    YanıtlaSil
  2. Vitamin takviyesi ile hasta olmamak şahane. Bende tatilde erken uyanmayı hiç sevmem. O zaman neden tatil :) Makine değiliz ve dinlenmek şarj olmak şart :) Keyifle okudum. Çok sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Anne evinde şımarmak, çok güzel bir zenginlik. Keyfini çıkarın; iyi tatiller:)

    YanıtlaSil
  4. İlaçlara karşıyım. Hepsinin bir yan etkisi olduğu gibi iyileştirici etkileri de insandan insana değişiyor. İnsan bir robot olmadığı için tek formülle herkese verilen ilâçların pek çoğu faydadan çok zarar veriyor bedene. Bir aydır bitmek bilmeyen bir öksürükle cebelleşmeye başladım. Garip bir virüstü sanırım. Aynı rahatsızlık eşime de sirayet etti. Doktora göründü, antibiyotik ve bazı ilâçlar verdi doktor. Bir süre o ilâç içerken ben içmedim fakat her ikimizde biraz rahatlama olduğunu fark ettik. Öyle bir şey ki tam geçti derken yeniden nüksediyor. Sonunda kızımı kıramadım, kendisi aile hekimi uzmanı, kan verdim ve bana biri antibiyotik olmak üzere bir ilâç daha verdi. Hatırı için kullandım. Öksürük nöbetlerim bayağı hafifledi. Üçlü virüs mü ne diyorlarmış, youtube ta araştırmıştım. Neyse size iyi dinlenmeler, herkese sağlık dilerim:)

    YanıtlaSil
  5. Dinlenme fırsatı bulman ve gezmen güzel. Kolaylıklar dilerim. :) Geç kalkmayı oldum olası sevmedim, evde öğlene kadar uyuyana da çok gıcık olurum. Ne iş yapılıyor ne güç, herkes erken kalkıp kahvaltısını edip işine gücüne baksın isterim. :))

    YanıtlaSil
  6. aile ziyaretleri özel oluyor, dinlenmenize sevindim:)

    YanıtlaSil

Ben buradayım sevgili okur, peki sen neredesin?