Bakışlarımı dünyanın bulanıklığından arındırıp
Bir çiçeğin, gökyüzünün rengini görmek isterken
Annemi bin bir hevesle beklerken
Yuvamdan düşüşümdür seni sevmek
Yumurtasından henüz çıkmış bir karetta karettaydım
Etrafımdaki hiçbir güzelliğe gözüm kaymadan
Yangınımı bir nebze hafifletse yeter diyerek
Özleminle yanıp kül olduğum engin sularına koşup
Yanlış mevsimde açan çiçektim
Sımsıkı tutunduğum toprağımın kırağılarına inat
Silkelenip güneşten medet umup
Donmaktan korkmadan gülüşünün ışığına güvenişimdir seni sevmek
İçinden çıkılmaz bir savaş cephesinde askerdim
Doçkalar, füzeler ve el bombaları seslerinde
Ölümün, kan kokularının, dumanların arasında
Korkusuzca düşmanların üzerine koşarak
Zaferin gülüşünden geçtiğine inanışımdır seni sevmek
Her gün aynı saatte çalan bir eski saattim
Sana yetişmek için akrebim yelkovanımı sokunca
Zamanım tam seninleyken dursun isteyince anladım
Sonsuzluğu isteyişimdir seni sevmek
İflah olmaz bir kalpsizdim
Seni görünce sol tarafımı ellerimle, sızıyla yokladığımda
Bir bakışın, bir gülüşün esiri olunca
Seninle yaşlanmayı delicesine istediğimde anladım
Tanrı'ya iman edişimdir seni sevmek
Çok beğenerek okudum yine. Buraların şairi olarak görüyorum artık sizi. Kaleminize sağlık. :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederiiim :) var olun sevgili okur.
Silvaovv güzelmiş :)
YanıtlaSilTeşekkür ederiiim :)
Silher dörtlüğün son satırı çok fena :)
YanıtlaSilDeğil miii :)
Silgözükmüyo reklamlaar :)
YanıtlaSilYaşasınnn, hallettim sonunda :)
SilNe mutlu böyle bir sevgiyi hak edene...
YanıtlaSilBöyle bir sevgi insanoğluna ağır gelir sanki :)
Sil