Bumerang - Yazarkafe

20 Haziran 2020 Cumartesi

Yara

Dile alınması mümkünün dışında, yarası ulaşılamayacak bir bilinmeyende...
Gözle görülmeyen, gönülle katlanıl-a-mayan...
Söylense bile anlaşılmayan, anlaşılsa dahi çözümü olmayan...
Bir derdim var dedi, içimde.
En derinlerde, vakit gece yarısını vurduktan sonra
Yaralarda balkabağı misali beliren acılar.
 Anlatabilseydi daha farklı olurdu belki. Yanlış deselerdi. Bu yaranın yeri yanlış. Zamanı yanlış. Anlatamazdı ki...
İçinde yaşayıp yine içinde son bulacak olan bir yangındı bu.
Rüyalarda buluyordu yaralarını. Onlarla yaşamaya, onlara gülümsemeye çalışıyordu. Deliksiz uykuların artık geçmişte kaldığını biliyordu.
''Yaralananın suçu çok da, yarayı açanın hiç mi kabahati yoktu?''
O gülüş mesela, o bakışlar...
Öyle bakmasaydı, öyle konuşmasaydı...
Karakterinin gücü hakkında konuşulurdu hep. Acısından ölse bile gururu her şeyiydi. Ama bu kez farklıydı. Gururunu hiçe sayması da neydi?
Kendini tanıyamıyordu...
Yakışan, yakışmayan, doğru, yanlış... Tüm kavramlar, tüm zamanlar anlamını yitirmişti işte.
Rüyada gibi yaşıyordu günlerini.
Duyuyor ama anlamıyor
Yürüyor ama hissetmiyor gibiydi.
Ve içinde, gücünü toplayabilse her şeyi bırakıp gitme isteğiyle, içten içe eriyerek kalmaya çalışıyordu...

''Madem yazmayacaktın aşkı
Ucunu neden açtın gururumun bile bile?
Madem kendini yasakladın, mazur gör merakımı
Çekip gitmek de ne bu kadar güzel bakıp?''


2 yorum:

Ben buradayım sevgili okur, peki sen neredesin?