Bumerang - Yazarkafe

6 Temmuz 2018 Cuma

Uzun Soluklu Bir Merhaba

Merhaba sevgili okuyucu. Yoğunluğu boyumu aşan -zaten kısa- bir yılın ardından yeni yeni duruluyor, silkelenip kendime gelirken sizleri merak edebiliyorum. Zaman zaman yazılarınızı okuma fırsatı buldum aslında.
İş hayatı, yeni bir ev, yeni şehir ve insan ilişkileri beni ben olmaktan çıkardı diyebilirim. En başta sabahları erken kalkıyor olmak, işimi hakkıyla yapabilmek adına erkenden uyumama sebep oldu. Gece kuşu olan gizli özne gündüz gözüyle yazı yazamaz, bilirsiniz...

Sonra aday formları var, yaklaşık 300 sayfa form doldurdum, sürekli bir uğraş içindeydim. Boş boş uzandığım günlerin sayısı nadirdir.
 İyikileri biriktirdiğim, birçok anlamda olgunlaştığım bir sene oldu. İnsan ilişkileri içindeki kirlilikler ve çelişkiler beni üzse de bunlarla nasıl mücadele edeceğimi öğrendim az çok.
Hayatın çok daha farklı -acımasız- yönlerini gördüm diyelim kısaca.
Şimdi ne karamsar konuştu diyeceksiniz. Hayır aslında kötü bir sene değildi ama hayata daha toz pembe baktığımı, iyi niyetli insanların daha az olduğunu gördüm.
Şimdi iyi yönlere gelelim. Sevdicekle çok daha yakın mesafedeydik, daha sık görüştük böylece.
Ve canım çocuklar... Hepsi birbirinden güzel çocuklarım oldu. Birlikte büyüdük, onlar için ilk olanın benim için de ilk olduğundan habersizlerdi, masumlardı...
Mesela ilk karne gününü onlarla birlikte yaşadım. Sayılarının az olması acemiliğimden etkilenmelerini engelledi sevgili okur. Elimden geldiğinde bire bir ilgilenmeye çalıştım hepsiyle.
Ev işleri ve yemekler konusunda oldukça yol kat ettim.
Bu yıl en çok üzüldüğüm şey neredeyse hiç kitap okuyamamam ve blogda yazamamam oldu. Köreldim. Bazı günler yazdım, sildim, yeniden yazdım ve yeniden sildim. Birikmiş işler ve baskı altında yapabileceğim bir şey değil yazmak, farklı bir olay.
Benim için kesinlikle zihin berraklığı içinde gerçekleştirilebilecek bir eylem.

Benden bu kadar, sizler nasılsınız?

2 yorum:

Ben buradayım sevgili okur, peki sen neredesin?